Lise öğrenicisi olan Mert Akyürekli, Çin‘de birçok ülkeden katılım sağlanan yarışmada dünya birincisi oldu.

Çin‘in en büyük bilimsel yarışmalarından olan CASTIC(China Adolescents Science & Technology Innovation Contest) her yıl birçok ülkenin katılımıyla düzenlemekte. Geçen yıl 32.kez düzenlenen CASTIC‘de çeşitli ülkelerden katılımlarla birlikte toplamda 500 genç öğrenci alanlarında çeşitli projeleriyle kıyasıya yarıştı.

Geçtiğimiz yıl 32. yılını dolduran CASTIC, yüzlerce büyük projeyle önemli gelişimlere imza attı. Belirli alanlarda yüzlerce projenin yarıştığı bilim-teknoloji yarışmasında Türk öğrenci olan Mert Akyürekli, Fizik alanında dünya birincisi oldu. Akyürekli fizik bölümünde birinciliği kazanarak ülkesine büyük bir sevinç yaşattı, ancak saçma sapan gündem olayları nedeniyle bu büyük başarası birçok kişi tarafından bilinmiyor.

Mert Akyürekli, nano mataryelin manyetik özelliğini kullanarak bozuk DNA’yı tespit etti

Katılmış olduğu yarışmada “nano mataryelin manyetik özelliğini kullanarak bozuk DNA’yı tespit etme” niteliğindeki projesiyle Türkiye‘yi temsil eden tek kişiydi. DNA-ferro sıvı etkileşimini incelediği çalışması hem jüri hemde halk tarafından yüksek puan toplayarak birinci olmayı başardı. 17 yaşında büyük bir başarıya sahip olan Akyürekli, dünya birincisi olmasını sağlayan projesiyle ilgili birkaç demeçte bulundu.

Akyürekli, ona dünya birinciliği getiren projesi ile ilgili şunları söyledi: “Ailemde birçok kişi kanser hastası. Onlarında erken tanıyla sağlıklarına kolayca kavuşmaları için bu projeye başladım. Projemde nano mataryelin manyetik özelliğini kullanarak bozuk DNA’yı ayırt edebiliyorum. İlerde geliştirebilirsem projemi hastanelerde çok pahalı ve büyük makinelerde gerçekleştirilen bu işlemi en fazla bin dolara mal edebilen bir sistem geliştirdim.” Ayrıca bu proje için ileri seviyede optik ve manyetik laboratuvara ihtiyacı olduğunu ve bu konuda  Ege Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Yavuz Öztürk‘ün  laboratuvarı kullanmasına izin verdiğini belirtti. Prototipi yapmak için kullandığı malzemeleri de Ege Üniversitesi‘nden karşıladığını söyledi. Sonraki zamanlarda prototipi daha da küçülterek geliştirmek istediğini açıkladı.